27 Şubat 2012 Pazartesi

" Küçük Başar' ın 17 problemi "

Başar, henüz 3,5 yaşında iken tanıdığım bir çoçuk..Ablası , benim çengelköydeki ofisimin bulunduğu bahçeli evimize , 8.sınıf SBS sınavı için matematik dersi almak için gelmekteydi.
 
Annesi ona " Başar , bak bu öğretmen " diyerek tanıtmıştı...Onu ilk gördüğümde oldukça şaşımıştım..son derece asık suratlı bir çoçuktu..Ancak çok zeki, bilgili,küçük enstein diye bakılabilecek  kıvrak   zekası da dikkatimi çekmişti..

.Başar ,her pazartesi günü annesi ile beraber ablasının ders bitiminde ofisimin bulunduğu  bahçede bekliyor.du..bahçemin en değerli parçası diye düşündüğüm özel olarak  Çanakkale,  Küçükkuyu'dan getirdiğim rengarek deniz taşlarının ve çeşitli deniz kabuklarının bulunduğu taşları kedilere atıyorum diye tamamen dağıtması sonucunda birgün ona  hafifce kızdım..Ancak, Bu onun bu taşlara daha çok ilgi göstermesine neden oldu..Bahçemin dört bir yanına güzel saksıların içinde bulunan bu taşları atmak en büyük eğlencesiydi.

  Aradan 3-4 yıl geçti ve ablası şimdi ÖSS sınavına hazırlanıyor....tekrar derse başladık..Bu sefer ben onların çengelköyün üst taraflarında bulunan evlerine gidiyorum..Başar , şimdi  Galatasaray lisesi ilköğretim 2.sınıf öğrencisi olmuş..beni küçüçükten tanıdığı için ,ablasıyla çalışırken sık sık odamıza girip çeşitli sorular yöneltiyor..Annesi   onu yalnız bırakmasa da muhakkak bir yolunu buluyor..odamıza annesi ile  beraber girdiler ve şöyle bir soru sordu bana :

   " 68 tane balon 4 çoçuğa paylaştırılırsa her çoçuğa kaç balon düşer ?"

bölme işlemini henüz öğrenmediklerini söyledi annesi..bende defterindeki diğer benzer soruları nasıl çözdüğüne bakarak

                           17+17+17+17=68 eder dedim..


sonra biraz da fransızca konuştuk..sonra odasına gitti..bir süre sonra tekrar geldi ve

    " 17 yi nasıl bulucağım ? diye sordu "

 ne diyeceğimi bilemedim...Bölme işlemi bilmeden nasıl yapılabilir diye düşünmeye başladım..

dersimizin bitiminde annesi galatasaray ilköğretinden bir arkadaşını aradığını söyledi babası matematik öğretmeniymiş...Başar'a demişki " önce ikiye böl sonrada bloglama yapsın " demiş..

Bunun üzerine başar da demişki öğretmene " onun daha kolay bir yolu var 17 yi 4 defa toplarsam 68 eder "


söylemek istediğim şu: başar beni önceden tanıdığı ve içi ısındığı ve ablasını nöğretmeni olduğum için benim cevabımı kabul etti...Aslında 17 yi bulması zor tabiii...sınıf öğretmeni başka türlü çözdürecektir..Ama bloglama gibi onun anlamadığı bir dille anlatılıdığı için artık öğretmeni diliyle kuş tutsa onu kabul etmez..Zeynep öğretmenden başkasının sözünü kabul etmez..Kısaca matematik  öğretirken öğrenci öğretmeni önce sevecek ve güvenecek..