1 Aralık 2010 Çarşamba

TRİGONOMETRİ VE ASTRONOMİ

    Trigonometri aslında  eski zamanlarda   astronomi  ile  uğraşan  matematikçilerin  geliştirdiği  bir  konudur.. 
Bu açıdan bakıldığında   İranlı   Ebu' l   Vefayı   daha   yakından   tanımalıyız..  


                  Ebu'l Vefâ el-Bûzcânî

         İranlı matematikçi ve astronom.940 yılında İran'da bulunan Büzcan kasabasında doğmuştur.Bu yüzden Ebul Vefa Büzcani diye meşhur İlim sahasında,matematik ilmini tahsil etti ve özellikle trigonometri üzerinde çalışmalar yaptı ve bu alanlarda çok fazla bir süre muhafaza edilemeyen kitaplar yazdı.Batlamyus'un ve Diophantos'un eserlerini inceleyip açıklamış,astronomi sahasında ise Ay'ın hareketleri üzerine çalışmalar yapmıştır.Matematik ve astronomideki hizmetleriyle ilim tarihinde önemli bir yer tutmuştur.



Ebul Vefa,yıldızların eğimlerininin kesin ve doğru bir şekilde ölçülebilmesi için bir duvar oktantı geliştirdi.Bundan başka trigonometri çizelgelerinde hesaplamalar yapmak için gelişmiş metotlar üretti ve küresel trigonometrideki bazı problemlerin çözümü için yeni yöntemler keşfetti.Astronomik gözlemler için sinüs(ceyb) ve tanjant(zıl) değerlerini gösteren çizelgeleri on beşer dakikalık açı aralıklarıyla hesapladı.Ünlü matematikçi El-Mervezi'nin de buna benzer çizelgeleri olduğu bilinse de,O'nun çizelgeleri tanjant ve kotanjantı yayın fonksiyonu olarak vermediği gibi,Ebul Vefa'nın çizelgeleri kadar sağlıklı değildir.



Ebul Vefa,matematik sahasında,özellike trigonometri üzerinde çalışmalar yapmıştır.Trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik münasebetleri ilk defa ortaya koymuştur.Bu oranlar,günümüzde aynen kullanılmaktadır.







Ebul Vefa'nın matematik tarihinde ortaya koyduğu ilk trigonometrik özdeşliklerden bazıları şunlardır:






sin(a + b) = sin(a)cos(b) + cos(a)sin(b)


cos(2a) = 1 − 2sin2(a)

sin(2a) = 2sin(a)cos(a)


Ayrıca küresel trigonometride sinüs teoremini açıklamıştır:[2]







Ebul Vefa,Habeş el-Hasib ve el-Mervezi gibi önemli matematikçileri izleyerek tanjant ve sekant fonksiyonlarını tanımladı. Sekant kaşifi olarak genellikle Kopernik bilinirse de,ünlü bilim tarihçilerinden Monte Candon ve Carra de Vaux'un araştırmaları sonucu bu buluşun Ebul Vefa'ya ait olduğu tespit edi

3 Kasım 2010 Çarşamba

PİSAGOR ' UN SAYILAR DÜNYASI


    Pisagor ,ilkçağda yaşamış bir düşünür ve matematikçidir..
  Şu anda özellikle 8.sınıf ilköğretim matematik dersinde  işlenen üçgensel sayılar ve  karesel   sayılar   gibi   düşüncelerin  atası   sayılabilir..


Matematik ile ilgili uğraşısı çok yönlüdür. Ünlü teoremi dışında, özel likle sayılara ilişkin çalışmaları, o zamanlar için çok ileri düzeyde sayılabilir. Bazı özel sayı kavramları O'nun zamanında ortaya atılmıştır. Örneğin dost sayılar, heteromek sayılar ; üçgensel, tam-kare sayılar gibi örnekler çoğaltılabilecektir.







Tam bölenlerinin toplamı birbirini veren sayılara dost sayılar denir. Örneğin 284 ve 220 sayılan gibi...


n(n+l) gibi sayı gruplarına heteromek sayılar, V2 n(n+l) gibi sayılara üçgensel sayılar, n2 ile temsil edilenlere ise tam kare sayılar denilmektedir.






  Pisagorcular tek ve çift sayilar arasindaki farktan çok etkilenmisler ve evrendeki her seyi iki katogoriye ayirma noktasina varmislardir.Sag tarafa bagli olan tek sayilar, sinirli, eril, sakin, dogru olan ile isik ve iyilikle ve geometride kare ile irtibatlidir. Buna karsilik çift sayilar sonsuzun, sinirsizin, (sonsuz sekilde bölünebilir olarak) çesitlinin, sol tarafin, disilin, hareketlinin, egrinin, karanligin, kötünün ve geometride dikdörtgenin sahasina dahildir.


On tabanına göre sayıların yazılması ve okunması, Avrupa’ya Crusades’ten sonra Arap dünyasından gelmiştir. Bunu Araplar Hintlilerden, Hintliler de Helen medeniyetinden aldılar. Yunan’lı astronomlar bu sayı sistemini, M.Ö. 1500 yıllarından beri kullanan, Babil’lilerden almışlardır. “Evrenin hakimi sayıdır. Sayılar evreni yönetiyor” sözleri de Pisagor’a aittir.




Pisagor teoremi, rasyonel sayılarla ölçülemeyen uzunluğun da varolduğunu gösterir. Örneğin, yukarıdaki şekilde olduğu gibi, dik kenarları birer birim olan dik üçgeni göz önüne alalım. Geometrik olarak, bu özel hal için, Pisagor teoremi gerçeklenir. Yani, büyük karenin alanı, dik kenarlar üzerine kurulan karelerin alanları toplamıdır. Diğer bir deyimle, x2=2 olur. Bu denklemin kökü de rasyonel olmayan karekök 2 uzunluğudur. Yunan matematikçileri gerçel sayılan bilmiyorlardı.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

Yaz Tatili için Kitap Önerilerim

Yaz tatili geldi...


Benim gibi  siz  de  kitap  okumayı  seviyorsanız  eğer  tavsiye  edeceğim  kitabı  seveceğinizi sanıyorum.




  " ŞU   HORTUMLU    DÜNYADA    FİL    YALNIZ    BİR     HAYVANDIR   "
                                                                     yazar: Ahmet Şerif İzgören



Elimden bırakamıyorum..kişisel gelişim konusunda çok yetenekli bir beyin..

26 Nisan 2010 Pazartesi

" hiperbolik geometri "

Geometrinin -öklit geometrisinin- bir kuralı değiştirilince (bir noktadan bir doğruya sadece bir paralel çizilebilir) meydana çıkan geometri -hiperbolik geometri- adlandırılır.

 Hiperbolik geometriye ait şekiller çizilmesi çok zor olduğundan dokuma tercih edilmiş ve harika sanat değeri olan geometrik eserler meydana gelmiş.

Ayrıca öklit aksiyomunun tersini doğru olarak kabul eden geometride bir doğrunun dışındaki bir noktadan birden çok (sonsuz) tane paralel doğru geçebilir...

17 Şubat 2010 Çarşamba

" ALICE IN WONDERLAND "



"Alice harikalar diyarında "  5  Mart'ta  tüm  dünya  sinemalarında gösterime giriyor...
Lewis Carroll 'un ( Oxford Uni.  mat. ogrt) yazdığı enfes bir gizli mesajlar diyarı...
Bogazici Universitesi'nde  öğrencilik  yıllarımda   Ahmet F.   hocanın matematik sınavlarının başında bu masaldan pasajlar yer alırdı...
O zamandan beri bu masala aşığım diyebilirim...
Herkese   özellikle   araştırmayı, bulmaca  çözmeyi  seven  matematik fanatiklerine tavsiye ederim..







*İşte  güzel  bir  şiir :

   Bahçesinden geçiyordum gözüm ilişti,
            Koca Panter  baykuşla  bir  böreği bölüştü:
Panter yufkayı aldı,sonra salçayı,eti,
           Baykuşa   tabak  kaldı, bölüşme  hakça bitti.


*İlginç bulduğum bir diyalog daha..

" ne tuhaf saat " dedi  Alice
"Ayın kaçı olduğunu gösteriyor da saatin kaç olduğundan haberi yok!"
"Niye göstersin "diye mırıldandı Şapkacı
" senin saatin kaç yılında olduğumuzu gösteriyor mu? "
"Göstermiyor tabii " diye atıldı Alice,"çok uzun bir süre aynı yılda kalıyor da ondan "
" Benim ki de öyle işte " dedi Şapkacı.